TR EN

Admin / 2021-03-05

PEK KÖTÜ VEYA ONUR KIRICI DAVRANIŞ NEDENİ İLE BOŞANMA DAVASI AÇILMASI

 

TMK 162. Maddesinde belirtilen “pek kötü muamele” ise eşlerden birinin diğer eşe karşı her türlü sağlık bozucu ve sağlığını tehlikeye düşürücü davranışlarda bulunmasıdır. Pek kötü muamele nedeniyle boşanma kusura dayanan boşanma nedenidir. Bu nedenle davranışın bilinçli olarak yapılması gerekir. Örneğin akıl hastası olan eşin diğerine pek kötü muamelede bulunması boşanma nedeni olarak kabul edilmemektedir. Dikkat edilmesi gereken hususlardan birisi, pek kötü muamelede hayata kastın bulunmamasıdır. Etkisi ağır bir eylem vardır ancak amaç, eşi öldürmek değildir. Pek kötü muamelenin varlığı, yaşanan olayın özelliklerine göre mahkemece değerlendirilecektir. Dolayısıyla bunların maddeler halinde sayılması mümkün değildir. Ancak pek kötü muameleden, eşe eziyet edilmesi, acı çektirilmesi, bedensel ve ruhsal açıdan zarar verip bedeni ve ruhi sağlığına zarar veren davranışlar anlaşılabilir.

 “Onur kırıcı davranışta bulunmak” ta yine TMK 162. Maddede düzenlenen diğer bir boşanma sebebidir. Ağır derecede onur kırıcı davranışlar, kişinin kendisine duyduğu ya da başkaları tarafından ona duyulan saygınlığın, haysiyetin zarar gördüğü davranışlardır. Ağır derecede onur kırıcı söz ya da davranışlarla, eşin sosyal konumunda zedeleyici nitelikte ve tecavüz düzeyinde eylemlerin olması bu kanun maddesine dayanarak boşanma davası açmak için yeterlidir. Söz konusu eylemler kasıtlı olmalı, eşe yöneltilmiş olmalı ve zarar verici nitelik taşımalıdır.

Her onur kırıcı davranışın özel boşanma nedeni olarak değerlendirilmesi söz konusu değildir. Yargıtay’ında kararlarında yer verdiği üzere söz konusu davranışların ağır derecede onur kırıcı nitelikte olması gerekmektedir. Davranışın ağır derecede olması ve sonuçlarının eş üzerinde ağır etkiler bırakacak nitelikte olması gereklidir. Eşin namusuna, şerefine yönelik ağır saldırılar, başkaları ile ilişkisinin olduğuna yönelik söz yaymak, hırsızlık gibi yüz kızartıcı suçlar işlediğine dair isnatlarda bulunmak, ağır derecede onur kırıcı davranış olarak değerlendirilebilir. Bunun yanı sıra, kişinin eşi ile ilgili olarak suç uydurma suçunu işlemesi gibi eylemlerde onur kırıcı davranış niteliği taşımaktadır. Onur kırıcı davranışın “ağır” niteliğinin bulunmaması halinde ise TMK 166 kapsamında genel sebeple boşanma davası açılabilecektir.

 

Pek kötü veya onur kırıcı davranış, mutlak boşanma nedenidir. Dolayısıyla hâkim ayrıca durumun, tarafların ortak yaşamalarına engel olup olmadığını araştırmayacaktır. Durumun tespiti halinde mahkeme boşanmaya karar verecektir.

 

PEK KÖTÜ VEYA ONUR KIRICI DAVRANIŞ SEBEBİ İLE AÇILACAK BOŞANMA DAVALARINDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ

TMK 162 maddesi aynen TMK 161. Maddesinde düzenlenmiş zina nedeniyle boşanma davalarında olduğu gibi, cana kast, pek kötü muamele ve ağır onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davası açılmasını da sınırsız bir hak olarak vermemiş ve bu davanın açılmasını da belli hak düşürücü sürelere bağlamıştır.

TMK 162/2 ye göre; dava açacak eşin davasını cana kast, pek kötü muamele ve ağır düzeyde onur kırıcı eylemler şeklinde tanımlanmış vakaların eşi tarafından gerçekleştirildiğini öğrendiği tarihten itibaren 6 ay içinde bu boşanma davası açılmalıdır. Boşanma davası öğrenme tarihinden itibaren 6 ay içinde başlatılmaz ise dava açma hakkı kaybedilir. Bu süre son olarak pek kötü muamele ve ağır düzeyde onur kırıcı eylemin gerçekleştiği tarihten itibaren hesaplanır.

Son olarak kanun 5 yıllık bir hak düşürücü süre daha getirmiş olup buna göre boşanma davasını açması beklenen eş cana kast, pek fena muamele ve ağır düzeyde onur kırıcı eylemlerin gerçekleştirildiği tarih üzerinden 5 yıl geçmesi ile her halükarda dava açma hakkını kaybedecek olmasıdır.

 

PEK KÖTÜ VEYA ONUR KIRICI DAVRANIŞ SEBEBİ İLE AÇILACAK BOŞANMA DAVASI İLE İLGİLİ YARGITAYA AİT BAZI İÇTİHATLAR:

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİNİN 2007/21691 Esas, 2008/3289 Karar, 12.03.2008 Tarihli Kararında: ‘’Dava pek kötü veya onur kırıcı davranış hukuki sebebine dayanılarak açıldığı halde, mahkemece evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı gerekçe yapılarak boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.’’

YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNUN 2017/2-2420 Esas, 2019/750 Karar, 26.06.2019 Tarihli Kararında: ‘’Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi ile hâkim tarafından evlilik birliğinin çekilmez hâle gelip gelmediği şartını araştırmaya gerek kalmaksızın, boşanma kararı verilebilecektir. Başka bir deyişle TMK’nın 162. maddesi mutlak bir boşanma sebebi olup bu maddenin üç ayrı boşanma sebebi saydığı söylenebilir. “Pek kötü davranış”; eşlerden birinin diğerine uyguladığı, vücut bütünlüğünü, bedensel veya ruhsal sağlığını bozucu ya da tehlikeye düşürücü davranışlardır. Dövme ve fiziksel şiddet uygulama, evden kovma, aç bırakma, anormal cinsel ilişkiye zorlama gibi davranışlar pek kötü davranışa örnek olarak gösterilebilir. İşlenen fiilin devamlılık arz etmesi zorunlu olmamakla birlikte pek kötü davranış eyleminin zülüm ve işkence boyutunda olması gerekmektedir ( Gençcan, s.184 ).

 

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİNİN 2018/196 Esas, 2019/929 Karar, 12.02.2019 Tarihli Kararında: “Davalı  kadının da birden fazla kez başkaları yanında ve ayrıca mesaj atmak suretiyle, eşine sen erkek misin, sen aynaya bakmıyor musun, kendini görmüyor musun, kuş beyinli, salak ve geri zekâlı tarzı hakaretlerde bulunduğu ancak boşanmaya sebebiyet veren olaylarda yine de davacı erkeğin davalı kadına nazaran daha fazla kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, dosya kapsamına yansıyan hakaret ve aşağılamaların sıklığı ile içerikleri ve ağırlığı dikkate alındığında davalı kadının, davacı erkeğe onur kırıcı davranışta bulunduğu görülmekle, davacı erkeğin de boşanma davasının ( TMK m. 162 ) kabulü zorunlu hale gelmiştir.

 

Pek kötü muamele ya da onur kırıcı davranış sebebi ile boşanma davası açılırken davanın türü, hangi dava türünün tercih edilmesi gerektiği, davanın nasıl açılacağı, boşanma ile ortaya çıkan nafaka, tazminat, mal paylaşımı, ortak çocukların velayeti, ortak konutun hangi eşe tahsis edileceği gibi sorunların çözümü için iletişim bilgilerimiz aşağıda yer almaktadır.