TR EN

Yönetici / 2021-08-05

 

 

ZİNA (ALDATMA) NEDENİ İLE BOŞANMA DAVASI AÇILMASI

Zina, Türk Medeni Kanunu’nda tanımlanmamaktır. Ancak genel görüş zinanın kabul edilebilmesi için aşağıdaki şartların sağlanmış olmasını gerektirmektedir. Genel görüşe göre zina; 

  1. Evlilik birliği içerisinde,
  2. Eşlerden birinin,
  3. Eşi dışındaki bir karşı cinsle,
  4. Cinsel ilişki yaşaması olarak tanımlanmaktadır.

Zina eyleminin gerçekleşmesi için eşlerden birinin kendi iradesi ile başka bir karşı cinsle yalnız bir defa cinsel münasebetinin bulunmuş olması yeterlidir. Flört veya eşin karşı cins ile yakın ilişkiler kurması zina değildir. Fakat zinaya ait kanıtların suçüstü elde edilmesi oldukça düşük bir ihtimal olduğundan Yargıtay’a göre bazı davranışlar zinaya dair delil niteliğindedir.

Eşin rızası dışında gerçekleşen cinsel münasebetler zina olarak sayılmamaktadır. Örneğin tecavüze uğrayan eş zina yapmış sayılmamaktadır. Yine eşlerin eşcinsel birliktelikleri de zina olarak sayılmamaktadır. Kanunda yer alan tanım uyarınca bu 4 şartında bir arada bulunması ve dava açılabilmesi için aldatılan tarafın zina yapan tarafı affetmemiş bulunması gerekmektedir.

Zina yapan eş mahkemede zina yaptığını kabul etse dahi başkaca delillerin ileri sürülmesi gerekmektedir. Tek başına kabul zina işlendiğine dair kesin delil kabul edilmemektedir.

Zina kesin bir boşanma sebebidir. Eşlerden birinin zina yaptığının tespit edilmesi halinde hâkim boşanma kararı vermek zorundadır.

Türk Medeni Kanunu Madde 161’de ‘’eşlerden biri zina ederse diğer eş boşanma davası açabilir’’ denmektedir.

ZİNA SAYILAN DİĞER DURUMLAR

  1. Eşler arasında yapılan evlilik geçersiz bir durumda olsa dahi mahkememe kararı kesinleşmeden bir başkası ile girilen cinsel münasebetler zina sayılmaktadır.
  2. Eşler ayrılık kararı alıp ayrı yaşamaya başlamış olsalar dahi eşi dışında bir başka kişi ile cinsel ilişkiye giren kişi zina işlemiş kabul edilmektedir.
  3. Eşlerden birinin zina yapmış olması ceza mahkemesi kararı ile tespit olmuşsa bu durumda ceza mahkemesinin kararı, açılan boşanma davası için kesin delil olmaktadır.

ZİNA SEBEBİ İLE AÇILACAK BOŞANMA DAVALARINDA ZAMANAŞIMI SÜRESİ

Türk Medeni Kanununda aldatılan eşin zina sebebi ile boşanma davası açabilmesi için boşanma sebebini öğrendiği tarihten başlayarak 6 ay ve zina eyleminin gerçekleştiği tarihten başlayarak 5 yıl dava açma zorunluluğu bulunmaktadır. Aksi takdirde aldatılan eşin zina sebebi ile dava açma hakkı düşmektedir.

ZİNA SEBEBİ İLE BOŞANMANIN MAL PAYLAŞIMINA ETKİSİ

Normal şartlar altında eşler arasında ayrıca bir mal ayrılığı sözleşmesi yoksa boşanma davası kesinleştikten sonra açılan mal paylaşımı davası ile eşler arasında eşit olarak paylaştırılır. Fakat zina nedeni ile boşanma kararı verilmesi halinde hâkim, kusurlu eşin pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.

 

ZİNA SEBEBİ İLE AÇILACAK BOŞANMA DAVASI İLE İLGİLİ YARGITAYA AİT BAZI İÇTİHATLAR:

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİNİN 2022/3400 Esas, 2022/6175 Karar, 22.06.2022 Tarihli Kararında: ‘’Yapılan yargılama ve toplanan delillerden ilk derece mahkemesinin ve bölge adliye mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere erkeğin sabah erken saatlerde başka bir kadının evine gittiği anlaşılmaktadır. Erkeğin sabahın erken saatlerinde başka bir kadının evine gitmesi, meşru bir amaçla olduğu sabit olmadıkça zinaya delalet eder. Davalı-karşı davacı erkeğin zinası kanıtlanmış olup bölge adliye mahkemesince erkeğin bu eyleminin güven sarsıcı davranış kabul edilmesi doğru görülmemiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-karşı davalı kadının zina (TMK m. 161) hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kadının zina hukuki sebebine dayalı davasının reddine hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.’’

 

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİNİN 2008/20278 Esas, 2010/1423 Karar, 01.02.2010 Tarihli Kararında: ‘’Davalı-davacı (koca), birleşen boşanma davasını zina sebebine dayandırdıklarını açıklamış, mahkemece de birleşen boşanma davasının bu sebebe dayandığı kabul edilmiştir. Dosyada davacı-davalının zina yaptığına ilişkin yeterli kanıt bulunmamaktadır. Aynı işyerinde çalışan bir başka erkekle telefon görüşme, mesaj gönderme ve bu kişinin arabasına binmiş olma, zinaya delalet eden davranışlar niteliğinde değildir. Zina sübut bulmamıştır. Açıklanan nedenle davalı-davacının zina sebebine dayanan boşanma davasının reddi gerekmektedir.’’

 

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİNİN 2022/4971 Esas, 2022/6857 Karar, 12.09.2022 Tarihli Kararında: ’’Dava, zina hukuksal nedenine dayalı boşanma davasıdır. Tarafların dava tarihinden sonra barışarak bir müddet birlikte yaşamaları nedeniyle davacı erkeğin kadının zina eylemini affettiği, affedilen eylemlerin boşanma gerekçesi yapılamayacağı belirtilmiştir. Kadının, dava tarihinden sonraki dönemde erkek tarağından affa uğrayan zina eylemine konu başka bir erkekle olan birlikte yaşamının bir müddet daha devam ettiği, bu durumda evli olmaksızın başka bir erkekle birlikte yaşayan kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddesi koşullarının gerçekleşmediği gözetilmeksizin yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.’’

 

YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİNİN 2019/6633 Esas, 2020/443 Karar, 28.01.2020 Tarihli Kararında: “Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; davalı erkeğin, evlilik devam ederken yabancı uyruklu bir kadın ile ilişkisinin olduğunu, eşine karşı sadakatsiz davrandığını ancak zinanın dava tarihinde devam ettiğinin ve halen sürdüğüne ilişkin kesin kanıtlar bulunmadığı belirtilerek, kadının zina davasını ispatlayamadığı kabul edilmiş ise de, gerek tanık olarak dinlenen ortak çocuk A, gerek ise diğer tanık ...'in beyanları dikkate alındığında davalı erkeğin dava açıldığı tarihe kadar başka bir kadınla yaşamaya devam ettiği davacı tarafından dosyaya sunulan fotoğraflardan ve tanık anlatımlarıyla anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı kadının zinaya dayalı boşanma davasını ispatladığının kabulü gerekir. Zina, mutlak boşanma sebebidir. Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır. Zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine kademeli olarak dayanılmış ise; zinanın ispatlanması halinde, bu sebeple boşanma kararı verilmesi gerekir. Böyle bir durumda artık genel boşanma sebebinin şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaz ve bununla ilgili ayrıca bir hüküm oluşturulması da gerekmez. Hal böyleyken, mahkemece bozma ilamımıza uyularak yapılan yargılama sonucunda sadece TMK.m.161 uyarınca boşanma kararı verilmesi gerekirken TMK m. 166/1 uyarınca da boşanma kararı verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.’’

 

Zina sebebi ile boşanma davası açılırken davanın türü, hangi dava türünün tercih edilmesi gerektiği, davanın nasıl açılacağı, boşanma ile ortaya çıkan nafaka, tazminat, mal paylaşımı, ortak çocukların velayeti, ortak konutun hangi eşe tahsis edileceği gibi sorunların çözümü için iletişim bilgilerimiz aşağıda yer almaktadır.